Enerji Bakanlığı'nı karıştıracak iki SOMA belgesi | Felaket "Geliyorum" diye bağırmış.

"Enerji Bakanı’na teşekkür ederken daha dikkatli olunması gerekir" diyen Yeniçağ Gazetesi Yazarı Ahmet Takan, bugün köşesinden 2 çarpıcı belge yayınladı.

Soma'daki maden faciasının yıllar öncesinden "geliyorum" diye avaz avaz bağırdığını dile getiren Yeniçağ Gazetesi Yazarı Ahmet Takan, bugün köşesinden iki çarpıcı belge paylaştı.

Belgeler 2011 yılına ait ama Soma'daki maden ocağındaki ihmallleri ortaya koyması bakımından önemli.

İşte Ahmet Takan'ın bugünkü yazısı ve ilk yayınladığı Soma Belgeleri;

Soma’da facianın yıllar öncesinden  “geliyorum” diye avaz avaz bağırdığı o kadar açık ki!..

Her ne hikmetse(!), madenci katliamının 5’inci gününden itibaren çarşaf çarşaf ortaya dökülen belgeler ve açıklamalar büyük ihmali gözler önüne seriyor.

Ya bunun siyasi boyutu?..

Lafı fazla uzatmayacağım;

Enerji Bakanlığı’nda, ulaştığım şok sayılabilecek iki belge de siyasi iradenin gerçek yüzünü ortaya koyacak nitelikte. Bakanlığın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce yapılan incelemeler sonucu ve Genel Müdür Yardımcısı  Selahattin Erdoğan’ın Bakan adına imzalayıp gönderdiği içler acısı iki resmi yazı durumu yoruma gerek bırakmadan ortaya koyuyor.

İşte 1’inci belge:

Tarih:14 Kasım 2011

TKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE

Manisa ili Soma ilçesi hudutları dahilinde ve uhdenizde bulunan sicil 75153 sayılı IV.(B) grubu maden (kömür) işletme ruhsatlı sahanız ile ilgili Genel Müdürlüğümüz personellerince yapılan mahallinde tetkik sonucunda; +120 kotundaki C panosunda CO gaz değerlerinin 93 ppm değerlerine çıktığı tespit edildiğinde tetkik esnasında düzenlenen tutanak ile bu alandaki faaliyetleriniz durdurulmuş ve bu hususta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bilgi verilmiştir.

Ayrıca, Maden Ve Taş Ocakları İşletmelerinde Ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Önlemlerine İlişkin Tüzüğün 232’nci maddesinde  “Barajlarda kapatılmış bölümlerin yeniden açılmasının güvenlik yönünden sakıncalı görülmesi halinde açma işlemi, Bakanlığın izni üzere fenni nezaretçi yönergesi çerçevesinde yapılır.Barajlar açılırken kurtarma araç ve gereçleri ile  donatılmış bir kurtarma ekibi hazır bulundurulur.” Hükmü gereğince  işlem yapılması gerekmektedir.

İşte 2’nci belge:

Tarih: 19 Aralık 2011

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞINA

(İş Teftiş Kurulu Başkanlığı)

Manisa ili Soma ilçesi hudutları dahilinde ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü uhdesinde bulunan sicil: 75153 sayılı IV. Grup maden (kömür) işletme ruhsatlı sahasında Genel Müdürlüğümüz personellerince yapılan mahallinde tetkik sonucunda;

S:75153 sayılı IV. Grubu (kömür) maden işletme ruhsatlı sahasında +120 kotundaki C panosunda  CO gaz değerlerinin 93 ppm değerlerine çıktığı için Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu  ELİ Müessese Müdürlüğü ile tutanak düzenlenerek alt ve üst hava giriş ve dönüş yollarından kapatıldığı tespit edilmiş olup bu alanlardaki faaliyetler durdurulmuştur.

....

Belgelerden, ocakta geliyorum diye bağıran tehlikeyi anlatan ibareleri yorumlamaya gerek var mı? Her şey o kadar açık ve net ki!..

Sabıkalı...

Zehirli gaz değerleri yüksek, alt ve üst hava giriş ve dönüş yolları kapalı, havalandırma sorunlu. Bu tespitlerle faaliyetlerin durdurulduğu bildiriliyor. Yazışmalar yapılıyor.

2014’ün kara 13 Mayıs’ına geliyoruz. Her nasılsa faaliyetlerine devam eden madende 300’ün üzerinde madencimizin şehit olması ile uyanıyoruz. Hükümetin tehdit ve baskılarından korkmadan gerçekleri itiraf eden acılı insanların anlattıklarına bakınca resmi yazışmaların hikayeden olduğunu çıplak gözle görüyoruz. Demek ki; madenlere ruhsat veren Enerji Bakanlığı eksiklik, kusur gördüğünde gereğini yapabiliyormuş?

Peki ne olmuş 14 Kasım 2011’den sonra?

Faaliyetleri durdurulduğu halde neden durdurulamamış ocaktaki üretim?..

Bağımsız yargı herhalde olup biteni ortaya çıkaracak.

Ama!..

Enerji Bakanı’na teşekkür ederken daha dikkatli olunması gerekir düşünenlerdenim..